Terör can aldıkça gözyaşına boğuluyoruz

Bu gün Türkiyənin nüfuzlu mətbuat orqanı olan "Hürriyət" qəzetində Tənzilə Rüstəmxanlının "Terror Can Aldıkca Göz Yaşına Boğuluruq" başlıqlı yazısı dərc edilmişdir. Yazıda Qarabağın ermənilər tərəfindən işğalı, bu işğal nəticəsində yaşanan acılar, Azərbaycanın illər boyu erməni teroruna məruz qalması, Türkiyə Azərbaycan münasibətləri və Azərbaycan prezidenti İlham Əliyevin Praqada Türkiyənin əleyhinə danışan Serj Sarkisyanı susdurması və iki dövlətin ortaq xarici siyasəti əhatə edilib. Yazı Türkiyənin çox oxunan yazarlarından Yalçın Bayarın səifəsində yerləşdirilib. İnterpress.az həmin mətni sizə olduğu kimi təqdim edir.

SAYIN Yalçın Bayer, 

Türkiye'nin yaşadığı terör olaylarını ve güvenlik kuvvetlerine yönelik saldırıları Azerbaycan'da büyük bir üzüntüyle takip ediyoruz. Kabul etmeliyiz ki terör bir insanlık suçudur ve her devletin ortak sorunudur. Yıllar boyunca toprakları Ermenistan tarafından işgal edilmiş bir ülkenin vatandaşı olarak diyebiliriz ki, meseleler elbirliği ile çözülebilir. Ancak bu konuda Türk devletler topluluğu olarak daha aktif çalışma içine girmeliyiz. Türk Konseyi'nin Birleşmiş Milletler nezdinde daha etkili olması gerekir. Aynı zamanda ekonomik ve kültürel anlamda adeta imkânlar denizi olan Türk dünyasına daha çok vakit ayırmalı, siyasi anlamda problemli, riskli alanlardan mümkün mertebe uzak durmalıyız. Ortadoğu üzerinden gelişen her siyasi hareket daha büyük bir problemi oluşturuyor. Ortadoğu kaynayan kazan ve Türkiye bu gerilimden yüksek düzeyde etkileniyor. Halbuki dikkatimizi Türk dünyasına çevirsek, burada oluşturacağımız kurumsal yapılarla BM'de daha etkili olabiliriz. Şunu açıkça söyleyebilirim ki Azerbaycan bu birlikteliğe her zaman yüksek bir dikkatle hazır olmuştur. 'Türk Devletleri Birliği'ne sadece kurumsal destekle değil, yürekten bir azimle inanmıştır. Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev'in Prag'da Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan, Türkiye'ye ilişkin ileri geri konuştuğu vakit tavrını koymuş ve 'Türkiye yoksa burada ben varım, bana konuşun' diyerek kardeşliği devlet düzeyinde bir seviye ile sağlamlaştırmıştır. Elbette Türkiye büyük bir ülkedir. Bizler her zaman Türkiye'nin yanındayız. Ancak bütün Türk devletlerinin yüksek seviyede beraberlik arzusuyla birbirinin yarasına derman olacak kudrete ulaşması kaçınılmaz hale gelmiştir. Karabağ sorunu hâlâ devam etmektedir. Ermenistan Rusya'dan aldığı destekle işgalci kimliğini sürdürmektedir. Azerbaycan ekonomik gücü, kuvvetli savunma sanayi ve genç nüfusu ile Karabağ sorununu çözecek yeteneğe her zaman sahiptir ancak devletlerarası oyun birlikte hareket etmeyi gerektirmektedir. Türkiye'deki terör can aldıkça bizler gözyaşına boğuluyoruz. Devletlerarası oyunların bu problemlerin oluşmasındaki rolü herkesin malumudur. Biz de birlikte hareket etmeliyiz. Ortadoğu takıntısı hem enerji hem huzur hem zaman kaybıdır. Bunu muhterem şahsınız marifetiyle okuyucularınıza iletmek istedim.

İnterpress.az
 






Fikirlər